29 Şubat 2012 Çarşamba

TIĞ İLE ÖRÜLMÜŞ MOTİFLİ YASTIK KILIFLARI


Evdeki kalan ipleri değerlendirmek adına ve motifli battaniyeleri çok sevdiğim için battaniye niyeti ile örmeye başladığım motiflerimi yastık kılıfı olarak değerlendirdim. Battaniyeden vazgeçtim çünkü yaklaşık 150 motif örmem gerekiyordu ve bu da ciddi zaman alacaktı. Benim kafamda yapmak istediğim çok fazla şey olduğu için bütün zamanımı battaniye için harcamak istemedim açıkçası. Örmüş olduğum motifleri de bekletmek yerine yastık kılıfı olarak değerlendirmeye karar verdim.

Ben çok renk kullanmayı seviyorum. Ama tercih ve zevke göre bir kaç renkle yapılabilir. Birde motifler siyah iple çerçevelenip, birleştirilebilir. Ama ben siyah iple birleştirmenin renkleri öldürdüğünü düşünüyorum. Dediğim gibi bu tamamen kişisel zevk ve tercih meselesi.

İki yastıklarda aynı  renklerin farklı varyasyonlarını kullandım.Üstteki yastıkta motifleri kırmızı iple birleştirdim. En son sırayı da mavi iple ördüm. Diğer yastıkta da motfileri mavi iple birleştirdikten sonra en son sırayı kırmızı iple ördüm. Yamuk yumuk durduklarına bakmayın. Size gösteribilmek için evdeki yastığın üstüne koydum. Uygun kumaş alınca dikeceğim,o zaman dümdüz duracak. Kumaş aldığımda son halini sizlerle tekrar paylaşırım...

27 Şubat 2012 Pazartesi

HAFTA SONU FİLMLERİ

Bu hafta sonu nişanlımla bir suru film izledik. Nişanlımın çok geniş bir film koleksiyonu var. Gerci haftasonu izlediklerimizi internetten izledik ama guzel film secimlerini de tabii ki o yaptı :)
Ben de bilgi maksatlı sizinle paylaşmak istedim. Belki içlerinden seçip izlersiniz bazılarını... 

 
DENEY ( The Experiment):Piyanist filmi ile oscar kazanan Adrien Brody'nin bu filmini biz çok beğendik. Yalnız gene onun oynadığı bir Deney filmi daha var, onunla karıştırmayın. Alman yapımı aynı adlı filmden uyarlanan bu filmde 26 kişi, psikolojik bir deney için gardiyan ve mahkum rolünü oynamaya başlıyorlar ve deneyin devamında olaylar karmaşık bir boyuta ulaşıyor ve kontrolden çıkıyor.
Gucun, iktidarın dengeleri nasıl değiştirdiğine, insanı ne kadar farklı bir algılayışa soktuğunu ve de nasıl zalimleştirebileceğini muhteşem bir filmle anlatmışlar. Tabii insanı dusunmeye ve gerçekçi olmaya da sevk ediyor.
Film çok akıcı ve surukleyici. Ne kadar hızlı bittigine siz de bizim gibi sasıracaksınız.
 Film Puanlaması: Ben: 10 Nişanlım:10



HUGO (The İnvention Of Hugo Cabret): Martin Scorsese'nin yönettiği ve iyi oyuncuların oynadığı bu film bu sene 11 dalda oscar adayı. Film 3 boyutlu ama biz pcden izledigimiz icin normal boyutlu :) izledik. Ben zaten bu 3 boyut olayından cok haz etmiyorum. Belli bir zaman sonra mide bulantısı ve bas agrısı yapıyor.
Brain Selznick'in sihir temalı çocuk romanından uyarlanan olan film, Paris tren istasyonunun duvarları arasında yaşayan ve saatlerden sorumlu olan kimsesiz bir çocuğun yaşadığı gizemli macerayı konu ediyor.
Bana göre bu kadar oscar almayı hak edecek kadar şaheser bir film değil. Kötu bir film değil ama muthiş de denemez. Keyifli, eglenceli bir film.Özellikle tren istasyonunu çok sevdim. 9- 15 yaş arası bir çocugunuz var ise birlikte keyif alarak izleyebilirsiniz. Film guzel baslıyor ama sonlara dogru cocugun hikayesi olmaktan cıkıyor.  Ben çocuk filmlerini hep sevmişimdir. O yuzden ben keyif aldım ama nisanlım pek begenmedi. Sıradan buldu ve filmin çocuktan çıkıp başka konuya geçmesi onu hayal kırıklığına ugrattı.
Film Puanlaması: Ben:6 Nişanlım:5


OLAĞAN SUPHELİLER(The Usual Suspects):1995 yapımı kult bir film bu. Kevin Spacey, Benicio Del Toro, Gabriel Byrne, Stephen Baldwin, Chazz Palminteri gibi çok buyuk oyuncuların oyandığı bu filmi Turkiye'de vizyona girdiğinden beri izlemek istedim ama ancak dune kısmet olabildi.
Beşi de birbirinden yetenekli ve kendi alanlarında uzman sabıkalı, basit bir kaçırma olayıyla ilgili göz altına alınırlar. Bu basit gözaltına alınmanın arkasında ise çok farklı bir plan yatmaktadır. Film kafa karıştırıcı, bulmaca çözer gibi izlenen, olayların nereye varacağı ve sonunun ne olduğu kestirelemeyen filmlerden. Merakla ve dikkatle izleyeceğiniz bir film.
Film Puanlaması: Ben: 7 Nişanlım:8



NEFES Vatan Sağolsun: Levent Semerinin yönetmenliğini yaptığı 2009 yapımı bu Turk filmini doğrusunu isterseniz nişanlım izlemek istiyor diye izledim. Ama iyiki de istemiş. Çok çok beğendim. Mete Horozoğlu'nun oyunculuğu da çok iyiydi.
2365 metre yükseklikteki Karabal Jandarma Karakolu'nu korumakla görevlendirilen bir yüzbaşı komutasındaki kırk askerin hikayesi olan bu film Turkiye gerceğini çok guzel gözler önune seriyor. Ama bunu yaparken de abartılı karakterler, abartılı oyunculuklar, gereksiz dramatize edilmiş sahneler yok. Herşey çok ölçulu ve gerçekci.Çekimler de, diyaloglar da çok başarılı. Bu tip filmlerin buyuk cogunlugu  duygu, değer ve ideoloji sömurusu yaparak insanların hassas oldugu noktalardan para ve rant sağlamak amaçlı çekliyor. Ben bu filmin de öyle oldugunu dusundugum icin hic sıcak bakmamıstım ama öyle degilmiş. Biz filmi çok begendik. Böyle kaliteli Turk filmi izlemenin tadı da ayrı bir guzel.
Film Puanlaması: Ben:9 Nişanlım:9 



HUCRE211 (Cell211): 2009 yapımı bu İspanyol filmi bana göre tek kelime ile muthiş. Surukleyici, gerilim dolu, heyecanlı, dramatik ve dusundurucu bir film.
Juan gardiyan olmak üzeredir. İşe bir gün erken gelir. İki meslektaşı ona hapishaneyi gezdirirken, birdenbire tavandan düşen bir parçanın çarpmasıyla bayılır. Gardiyanlar onu ayıltmak için 211 numaralı boş hücreye götürür. Juan bilinci kapalı halde hücrede yatarken hapishanede bir ayaklanma patlak verir. Ayıldığında güç bir durumla karşı karşıyadır: Hayatta kalmak için mahkûm rolü oynamak zorundadır.
Eger bir film koleksiyoncusuysanız bu film mutlaka ama mutlaka arşivinizde yer almalı. 
Filmin Puanlaması:  Ben: 9 Nişanlım:9