21 Şubat 2012 Salı

MICHAEL J. FOX - "ŞANSLI ADAM"

Vazgeçilmezler listemde yer alan kitaplardan bloğumda bahsetmemek olmaz. Hatta ileride oldukça fazla bahsetmeyi planlıyorum. Annemin yönlendirmesi ve babamın çok çok okuyan bir adam olması sebebi ile ilkokuldan beri düzenli kitap okuyorum.  Gerçek yaşam hikayeleri, anı ve biyografiler, kaliteli romanlar, psikolojik ve kişisel gelişim kitapları, dini içerikli doğru kitaplar, klasikler benim tercih ettiğim alanlar. Tarih, siyaset, bilim kurgu ve komplo teorileri içeren kitaplardan pek hoşlanmıyorum.

Çocukluğumdan beri hep babam kadar çok okuyan, her konuda bilgisi olan bir kocam olsun diye hayal ederdim. Allah sesimi duydu ve bana benim istediğimden bile çok okuyan ve geniş kapsamlı bilgi dağarcığı olan bir adamı nasip etti. Onun sayesinde daha önce adını bile duymadığım müthiş kitaplar okudum. Bugün size bahsetmek istediğim ve daha yeni okuduğum, Michael J. Fox’un “Şanslı Adam” isimli kitabı da nişanlım verdi okumam için.

M. J. Fox çocukluğumun muhteşem üçlemesi “Geleceğe Dönüş” filmlerinin başrol oyuncusu. Birçok kez Altın Küre ve Emmy ödülleri kazanmıştır. Çok genç yaşta yakalandığı Parkinson hastalığı nedeniyle kariyerini genç yaşta sonlandırmak zorunda kalmıştır.
Kitabın ilk 100 sayfası biraz sıkıcı ve karmaşık. Sonuçta M.J. Fox yazar olmadığı için edebiyatı çok kuvvetli değil ancak 100. Sayfadan sonraki kısımlarını çok keyif alarak okudum. Çok ibretlik ve etkileyici bir hikaye.

Kariyerinin zirvesinde ve sadece 30 yaşındayken Parkinson hastalığına kapılan Hollywood yıldızı;  hastalığını, korkularını, hastalığını ret etme ve kabullenme sürecini, endişelerini, kazanımlarını, eşinin desteğini, zaaflarını ve en önemlisi de şöhretin ve zenginliğin insanların hayatını fark etmeden nasıl mutsuzluk ve yalnızlığa sürüklediğini çok güzel anlatıyor bu kitapta.

Hollywood piyasasında dönen üç kağıtları, şöhretlerin nasıl sahte bir hayat yaşadıklarını, sistemin insanı nasıl yok etmeye yönelik olduğunu da sergiliyor kitabında M.J. Fox.

Ama bana göre kitabın en önemli ve etkileyici kısımları, eşiyle olan ilişkileri ve M.J. Fox’un azmi.
Hastalığını kendisi için avantaja dönüştürmesi, çoğu insan için katlanılması çok zor olan hastalığını şans olarak görmesi, yaşama olan bağlılığı, Parkinson Araştırma Vakfı kurması ve vakıf için sistemli olarak gönüllü çalışması insanı çok etkiliyor. Hastalığını neden şans olarak gördüğünü de kitabında çok iyi anlatmış.  Bizim için hayır sandığımız durumların şer, şer sandığımız durumların hayır olabileceğinin çok güzel bir örneği bu kitap. Hayatı nasıl okumamız ve değerlendirmemiz gerektiğine dair motive edici bir hikaye.

M.J. Fox’un eşi de yıldızın çok büyük şansı. Hani derler ya her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır diye. Gerçekten de öyle. Eşi M.J. Fox’a hastalığı öncesinde de sonrasında da çok destek oluyor. Hep yanında ve arkasında. Ama çok ölçülü bir destek. Sırtında taşımıyor. Mesela M.J. Fox’un içki bağımlığı var. Bu süreç de onu sorununun üstesinden gelmesini sağlıyor ama bunun için kendini heba etmiyor. 1988 yılından beri evliler ve evlilikleri hala devam ediyor. Daha da ayrıntıya girmeyeyim ki okumak isteyenlere okurken sıkılmasınlar :)

Hiç yorum yok: